19 Ocak 2008 Cumartesi

ÇİKOLATA


Çocukluğumdan buyana çikolataya olan tutkunluğumu sağır sultan bile bilir! Zavallı babacığımı akşam geç vakit bakkal bakkal dolaştırdığımı bilirim..

Beni tanıyan herkes yıllarca "senin evleneceğin adamın çikolata fabrikası olması gerek yoksa batarsınız" demişti hiçbir abartı yok!

Şimdilerde kendimi elimden geldiğince frenliyorum, çünkü çikolatalar inanılmaz cazibesiyle cezbedip ruhumuza ve irademize sahip olduktan sonra kocaman K (kalori) olarak bize sırıtıyorlar:))


Evet biraz çikolatanın tarihçesine gözatalımmı?




Çikolata kelimesi Aztek dilinde; kakao çekirdeklerinin gürültülü bir şekilde havanda dövülmesinden dolayı, "gürültü" anlamına gelen "choco" ve "su" anlamına gelen "atle" kelimelerinden türemiştir.İspanyollar'ın Amerika'yı keşfetmeleriyle birlikte kıtadaki mevcut kitapları yakmaları nedeniyle kesin bilgiler olmasa da; çikolatanın tarihinin İ.Ö. 1500 yılına kadar gittiği sanılmaktadır. Eski Amerika uygarlıklarından Mayalar'dan önce Olmecler'in kakao ağaçlarından yararlandıkları bilinmektedir. Zaten "kakao" kelimesi de Olmec dilinden gelmektedir. Kakao ağacına verilen önem Mayalar ile birlikte doruğa çıkmıştır. Mayalar kakaoya ilahi bir anlam yüklemiştir. Bu ürünün kendilerine tanrılar tarafından verilmiş bir ödül olduğunu düşünmektedirler. Zaten kakao ağacının bilimsel ismi "Theobroma Cacao" da "Tanrıların Yiyeceği" anlamına gelmektedir. Değerli Çekirdekler Çikolata, Aztekler zamanında çok popüler olmuş ve toplumun elit kesiminin içtiği bir içecek haline gelmiştir. Avrupalıların çikolata ile tanışması ise Kristof Kolomb'un keşif çalışmaları sırasında olmuştur. Kolomb'un, ele geçirdiği ticaret gemilerinde para yerine kullanılan kakao çekirdeklerinin önemini anlamasıyla Avrupalılar da bu büyülü bitkinin değerinin farkına varmıştır.Kolomb'un İspanya Kralı Ferdinand'a sunmak üzere yanına aldığı bu çekirdekleri kralın huzuruna çıkartan kişi 1521 yılında Hernando Cortes olmuştur. Kolomb'un hayatın birçok alanında yaşadığı şanssızlıkları bu noktada da yaşadığını ve ölmeden önce çikolatanın tadına bakamadığını da belirtelim.23 yıl sonra Dominikli rahiplerin kıtadan Kral Philip'e getirdikleri hediyeler arasında içilmeye hazır çikolata da vardı ve böylece yaşlı kıta çikolatayla tanışmış oldu.İspanyollar Sırrı Kaptırdıİspanyollar, içine şeker koyarak daha tatlı bir içecek haline getirdikleri çikolatanın yapımını diğer Avrupa ülkelerinden bir asır boyunca sakladılar. Ama 16. yüzyılın sonlarında kıtanın da bu tadı keşfetmesiyle İspanyollar kakao çekirdeklerini Amerika'dan alarak Avrupa'ya satmaya başladılar. İlk ticari gemi 1585 yılında Sevilla Limanı'na yanaştı.Çikolata, Avrupa'da tanınmasıyla birlikte 17. yüzyılda kıtada büyük ilgi görmeye başlamış ve ünü her geçen gün artmıştır."Yenen Çikolata" 1847'de 1730'larda makinelerin kullanıma başlanmasıyla seri üretime geçilmiş ve çikolata pahalı bir besin olmaktan çıkmıştır. 1828'de Hollandalı kimyager Conrad J. Van Houten, kakao presini (Dutch Process) icat ederek kakao yağını özünden (liköründen) ayrıştırmayı başarmıştır. Van Houten böylelikle modern çikolatanın şeklini almasına büyük katkıda bulunmuştur. Yenmesi için imal edilen ilk çikolata ise 1847'de Joseph Fry isimli bir İngiliz tarafından üretilmiştir.1875'te İsviçreli Daniel Peter sekiz yıllık bir çabanın ardından çikolatanın özüne yoğunlaştırılmış süt katmanın yolunu bularak bugünkü sütlü çikolataya babalık etmiştir.




Hiç yorum yok: